بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَتَأۡكُلُونَ ٱلتُّرَاثَ أَكۡلٗا لَّمّٗا ١٩

Mirası hak gözetmeden yersiniz.

– İbni Kesir

وَتُحِبُّونَ ٱلۡمَالَ حُبّٗا جَمّٗا ٢٠

Malı da pek çok seversiniz.

– İbni Kesir

كـَلَّآۖ إِذَا دُكَّتِ ٱلۡأَرۡضُ دَكّٗا دَكّٗا ٢١

Ama yer; parça parça dağıtıldığında.

– İbni Kesir

وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلۡمَلَكُ صَفّٗا صَفّٗا ٢٢

Melekler sıra sıra dizilip Rabbının buyruğu geldiğinde.

– İbni Kesir

وَجِاْيٓءَ يَوۡمَئِذِۭ بِجَهَنَّمَۚ يَوۡمَئِذٖ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ وَأَنَّىٰ لَهُ ٱلذِّكۡرَىٰ ٢٣

Cehennem o gün getirilir. İnsan o gün, hatırlayacak ama hatırlamadan ona ne?

– İbni Kesir

يَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي قَدَّمۡتُ لِحَيَاتِي ٢٤

Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım, der.

– İbni Kesir

فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٞ ٢٥

O gün O'nun azabı gibi hiç bir kimse azab edemez.

– İbni Kesir

وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٞ ٢٦

O'nun vurduğu bağı kimse vuramaz.

– İbni Kesir

يَٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفۡسُ ٱلۡمُطۡمَئِنَّةُ ٢٧

Ey huzur içinde olan can.

– İbni Kesir

ٱرۡجِعِيٓ إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةٗ مَّرۡضِيَّةٗ ٢٨

Dön Rabbına. Sen O'ndan hoşnud, O da senden razı olarak.

– İbni Kesir

فَٱدۡخُلِي فِي عِبَٰدِي ٢٩

Haydi gir kullarımın arasına.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu